3 Nisan 2013 Çarşamba

KERPE

Kerpe, Kocaeli iline bağlı bir belde. Karadeniz'e kıyısı olan mavi bayraklı plajı ve yemyeşil ağaçlarıyla adeta bir cennet. İstanbul'a olan yakınlığı da cabası. Kerpeliler, yöre için Karadeniz'in Bodrum'u diyor. Pek haksız da sayılmazlar. Çünkü yaz aylarında tatilcilerin resmen istilasına uğruyor, belde. 



Kerpe ile tanışmam üniversite zamanında olmuştu. Derken mezun olduk, hayata atıldık ama yılda bir kez uğramadan olmuyor:) Ulaşımın da elverişli olmasıyla Kerpe, haftasonlarını aile ve arkadaşlarla birlikte değerlendirdiğimiz bir yer olmaya devam ediyor.



Karadeniz'in hırçın dalgalarına göğüs gerip, şekilden şekile giren kayalar tam bir görsel şölen sunuyor. Son dönemlerde klip ve fotoğraf çekimleri için de ideal ve popüler bir yer olmaya başladı. 








Mağaralara girmek için ise zorlu bir süreçten geçmek gerekiyor. Biz ise bu seferki gezimizde şuan için gençlerin ve kendini genç hissedenlerin kayalıklardan bedenlerini denize bırakmalarını izlemekle yetiniyoruz. 




Bu görüntü gerçekten cesaret ister, konuşmakla olmaz:)

Şirin beldemizin sahil manzaraları







Birkaç yıl öncesine dek ismi Club Varuna olan hotel şuanda Nicomedia olarak hizmet veriyor. Nicomedia aynı zamanda İzmit'in eski ismi.




Birçok apartın yanı sıra Kerpe'de çadır ve kamp yerleri de mevcut. Kalmak için yer sıkıntısı çok olmuyor.

Kaldığımız yerin arka bahçesinden bir kamp alanı


Kerpe'de ne mi yapabilirsiniz?

Stresten uzak sakin bir haftasonu geçirmek isterseniz özellikle kış ve bahar mevsiminde gitmenizde fayda var. Yazın ise denizin, güneşin tadını çıkarabilir, sualtı dalışları yapabilir, ahtapotlar görebilir, kayalıklarda eşsiz bir günbatımı izleyebilir, balık tutabilir, kaya gibi sert olan manda yoğurdu yiyebilir, Kerpe bezinden elbiseler alabilirsiniz... 

Yemek için tabiki de deniz ürünlerini seçiyoruz. Balık sever olduğum için harika mezgitler yeme fırsatı buldum. 



Balık sevmeyenler için farklı alternatifler de yok değil.


Ve harika bir gün batımı






Siz de bu saklı cenneti keşfetmeye ne dersiniz?

Sevgiler...

2 yorum: