Eskişehir'e gittiğimizde ilk gezip gördüğümüz yer konumunun da elverişli olması nedeniyle Odunpazarı olmuştu. Çok eski bir tarihçesi olan bu sevimli ilçe bana Bursa'yı fazlasıyla hatırlattı. Çıkmaz sokakları, cumbalı ahşap evleriyle buram buram tarih kokan bir yer. Hatta bir arkadaşım bana Eskişehir'in ilk yerleşim yeri olduğunu ve olma nedenini anlatmıştı. Rivayete göre Porsuk nehri ve çevresine önce ciğer asılıyormuş, hangisi geç bozulursa insanlar orasını yerleşim yeri olarak seçiyorlarmış. Enteresan gelmişti bana bu hikaye..
Odunpazarı'na ilk girişte bizi Atatürk Lisesi karşılıyor.
Odunpazarı baştan aşağı restorasyondan geçirilmiş, yıkık dökük görünümünden kurtulmayı başarmış yaşanılası bir yer olmuş. Sokaklarda gezerken her eve, her konağa ayrı bir bakışı oluyor insanın.
Arnavut kaldırımlı sokaklardan geçiyoruz. Eskişehir'de fazlasıyla ünlü lüle taşı el sanatları ve cam atölyeleri, külliyeler, karikatür sanat merkezi, Atlıhan, Kurşunlu Cami, sanat çarşıları da burada bulunuyor. Restoranlar, kafeler, takı ve hediyelik eşya satan bir sürü tezgaha rastlıyoruz.
Sosyal açıdan epey hareketli olan bu yeri görmenizde fayda var. Eskişehir'i farklı postlarımda yine yaşıyor olacağım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder