Haftasonu tatili için yakın yerleri
değerlendirmek adına eşimle birlikte soluğu Heybeliada'da aldık. Bunun için
Kabataş hareketli vapura bindik.
Heybeliada, İstanbul Prens Adalarının en yeşil
adası aynı zamanda Büyükada'dan sonraki en büyük ada. Eski adı Halki olan ada
Yunanca'da bakır anlamına geliyor ve heybeye benzetildiği için Heybeliada
denilmiş.
Vapurdan inip karaya ayak bastığınızda ilk göreceğiniz şey kuşkusuz faytonlardır. Fiyatlar ise gitmek istediğiniz yere göre değişiklik gösteriyor.
Ada sadece doğası, temiz havası ve
güzellikleriyle değil; Bahriyesi, Sanatoryumu, Ruhban Okulu gibi kurumlarıyla
da oldukça ünlü.
Evlerin tarihi dokusu sizleri gerçekten büyüleyecek.
Adaya gelip de denize girmemek olmaz.
Karşımızda görünen ise Burgazada
Satranç zamanı
Yanımızdan ayrılmayan ve takipte olan sevimli
dostlarımız
Ada'dan İstanbul kıyıları
Hava bile farklı burada, çam kokusunu
hissetmemek mümkün değil.
İskelenenin sağ tarafında çarşı olarak
adlandırılan alan bulunuyor. Ada'nın en hareketli yeri diyebiliriz burası için.
Tüm kafeler, restoranlar, meyhaneler burada.
Yemek öncesi alternatifleri.
Rum Kilisesi Aya Nikola
Adım attığınız yerde bisiklet kiralama yeri
bulabilirsiniz.
Evler tarihe meydan okurcasına hala capcanlı.
Heybeliada'ya mutlaka gitmelisiniz, hele ki
İstanbul'da yaşıyorsanız. Yanı başımızda bir cennet hepimizi davet ediyor.
Gittiğinizde faytona binmeden, bisiklet
kiralamadan, balık yemeden, denize girmeden, çam kokusunu içinize çekmeden
sakın dönmeyin.
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder