Bu sene tam hasta olma aşamasındayken yaptığım çaylar
sayesinde yarı yoldan dönüp kendimi toparlıyorum. Çok sık olmasa da yaptığım
çayların başında kuşburnu geliyor.
Meğer kuşburnu, C vitamini bakımından
dünyanın en zengin bitkileri arasındaymış. İçi tüylü olduğundan kurutup çay
yapmayı ya da marmelat olarak tüketmeyi tercih ediyorum.
Ancak çoğu insan bunu bir meyve edasında
tüketiyormuş. Bu düşünce pek bana göre değil:))
Kuşburnu çayının o kadar çok faydası var ki
saymakla bitmiyor aslında. Ama bizim en çok bildiğimiz faydası kuşkusuz, soğuk
algınlıkları ve gribal enfeksiyonlara iyi geldiğidir. Eski nesil, bitkilerin
kullanımı konusunda bizden daha bilgili geliyor bana. Onlar da birçok bilgiyi
elbette deneme yanılma yöntemiyle bulmuşlar. Oysa artık teknoloji ve bilim o
kadar üst seviyeye tırmandı ki bu tarz bitkilerin yararlarını daha net
görebiliyoruz. Öğrendiğime göre taze kuşburnu ciltteki yara ve iltihaplanmalara
sürüldüğünde kısa sürede iyileşme gösteriyormuş. Romatizmal ve eklem
rahatsızlıklarına, kanser ve kalp rahatsızlıklarına
karşı vücudun direncini artırıyormuş. Akciğerde leke oluşumunu engellediği gibi
idrar yolları enfeksiyonlarını da iyileştiriyormuş.
Çoğu
zaman çiçeğine yaban gülü de deniliyor mutlaka duymuşsunuzdur.
Çayının rengine gelirsek eğer evde kendini yapacak olursanız siz de göreceksiniz ki satın aldığımız kuşburnu çayları ile alakası yok. Turuncumsu, kiremitimsi bir renge sahip.
Yapımı çok kolay... Daha öncesinde Rodop Dağları'ndan toplayıp getirdiğim kuşburnunu bol güneş alan bir yerde kurutmuştum. Dört bardak su dolu demlik içerisinde iki kaşık tepeleme kuşburnu atıyorum. Bir taşımlık kısık ateşte kaynattığım kuşburnu çayını demlensin diye biraz bekletiyorum. Daha sonra da içerisine bal ilave edip afiyetle içiyorum:))
Bu
soğuk kış günlerinde siz de evinizde kuşburnu çayı yapabilirsiniz. Afiyet
olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder